Önce kendimize sorduk: Biz niye bu işi yapıyoruz? Yanıt gecikmedi; bu bir “iş” değil. Bu, hayatın anlamına dair bir şey. Anlam olmadan söylem, sadece bir kabuk. Zira insan anlam hissettiği ölçüde yaşar. Biz bu anlamı eğitimle yaşıyoruz çünkü çocukların gözündeki ışıltıyı seviyoruz. Daha güzel bir dünya için, ülke için, insan için çok çok çok ışıltı istiyoruz; aydınlık istiyoruz. Mutlu olduğu için başarılı olan çocuklarımız çoğalsın istiyoruz.
Çünkü biliyoruz ki;
- Sadece başarı, gerçek bir mutluluğa kapı açmaz.
- Kendi ‘mizac’ına ‘maya’sına uygun eğitim alanlar “mutlu” olur. Onlar bir çiçek gibi, toprak gibi yaşamın tanığıdır. Doğuştan tamamen “biricik” bir potansiyelle doğarlar; her çocuğun müfredatı kendi içindedir. Çocuk, kendisi olursa, varlığında “olan” desteklenirse mutlu olur.
- Çocuk mutlu olursa dünya mutlu olur; çocuk bozulursa dünya bozulur. Mutlu bir çocuğun mücadele azmi, şevki, neşesi, artar. Böyle bir çocuk elbet doğasına uygun olarak başarılı olur.
- Maya ekibi olarak amacımız, en iyi bildiğimizi yaparak hem çocuklarımızı hem kendimizi “mutlu”, dolayısıyla “başarılı” yapabilmek.
- Sevgiyle mayalanan sağlam bir karaktere sahip,
- Kendine ve tüm varlığa saygılı,
- Her CAN’ın değerli olduğuna inanan,
- Hoşgörülü, başkalarının inanç ve haklarına değer veren,
- Öz değerlerini içselleştirmiş, evrensel değerleri benimsemiş,
- Ailenin dayandığı temel ilkelere değer veren ve yaşama geçiren,
- 21. yüzyıl becerilerini edinen,
- Bu ülkenin büyük evladı Atatürk’ün manevi mirası olan bilimi temel ölçü alan “birey”ler mayalıyoruz.
Eğitim felsefesi, kuramı, modeli, stratejisi, yöntemi ve tekniğini parçalanamaz bir zincir olarak görüyoruz. Ekibin tüm üyelerinin bu zincirin güçlü bir halkası olması için her türlü yatırımı yapıyoruz. Ortak dilimizi yaşadığımız toprakları dikkate alan, eğitimin evrenselliğini kabul eden bir çerçevede geliştiriyoruz. Zihin ve bedeni bir bütün olarak gören, bilgiden bilgeliğe yürüyen felsefemizi, transfer edilebilir aktif öğrenmeye dayalı kuramsal bakışımızı, çoklu zekaya dayalı modelimizi, doğrudan öğretim temelli stratejimizi, eklektik yöntem ve tekniklerimizi her bir takım üyemizle derinlemesine paylaşıyoruz. İç ve dış akreditasyon araçlarıyla nerede olduğumuzu her yıl denetliyoruz. Ezberci olmamamıza rağmen merkezi sınavlarda kurulduğumuzdan beri her zaman ilk sıralarda olmamızı bu özelliklerimize borçluyuz. Türkiye’de binlerce okul arasında eğitimde “know how” geliştirebilen birkaç okuldan biri olabilmemiz gerçek bir kanıtıdır tüm paylaştıklarımızın. Çünkü biz hep öğreniyoruz. İnanıyoruz ki, öğretmenlik aslında insanın kendi olgunlaşma yolculuğudur. Çocuklara katkısı yan üründür.